hayallerin yerini manasız boşluların alması
bu mudur aslında olmak istediğim? bu hikayenin sonunda kitabın kapağı kapanıp, kitap yerine konarken akılda kalan sonun "mutlu son" olmaması için hak edilecek ne yaptım ki ?
bu mudur aslında olmak istediğim? bu hikayenin sonunda kitabın kapağı kapanıp, kitap yerine konarken akılda kalan sonun "mutlu son" olmaması için hak edilecek ne yaptım ki ?
Umutlarımı boşu boşuna bağlamıştım.Elimde dandik bi içki karşımdaki boşluğa onu anlatıyordum ki..
Tükenmenin , bitmenin , yorulmanın , çaresizliğin içimde büyümesini beklemiyordum sanki
Bu sefer ciddi ciddi aşık olmuş ve ilk defa çaresizlik içinde yenilgiyi kabullenmemeye yenilgiyi görmemeye mucizelere inanmaya çalışmaya ve en en önemlisi
karanlığa teslim olmaya bu kadar yakınım....
belki fazla üzerine titremek idi hatalı olan ya da manaların anlamlarını kaydırmaya olan eğilimim...olanı farklı görme isteğinin, davranışlarımın analizinde yapılan çok ufak bir değer hatasının tüm sonucu etkilemesi belki de.."böyle olmamalıydı" cümlesidir can alıcı repliği bu oyunun..oyuncular durur, seyirciler durur, sahne durur..ışıklar söner bir an..perde inecek oyun bitecek sanılır ama inmez..oyun devam eder..tam bir dram halini almıştır.. Epik olma yolunda ilerleyecektir nerdeyse zaman durmuş gibi hissedildiğinden..
her bakışın, her gülüşün, her kelimenin ayrı bir manasından oluşan ayrı bir dünya yaratılmıştır..gerçek dünya ile bu dünya arasındaki gel-git'lerde yaşanan adaptasyon zorlukları "acı" olarak geri dönecektir ruha..
her bakışın, her gülüşün, her kelimenin ayrı bir manasından oluşan ayrı bir dünya yaratılmıştır..gerçek dünya ile bu dünya arasındaki gel-git'lerde yaşanan adaptasyon zorlukları "acı" olarak geri dönecektir ruha..
yüklenen manaların muhasebesinin tutulduğu gece yalnızlıklarında ardı ardına içilen içkilerde dinlenilen eski aşk şarkılarına takılı kalır gözler "evet evet ben yanılmıyorum!" bu keskin karar verilir ve mutlulukla konur kafa yastığa ertesi sabaha aynı manaların farklı fraksiyonlarını ertesi gece muhasebe edecek olmanın bilinci ile..
"yanlış anlamak" her zaman yanlış anlayanın suçu mudur acaba? "hani hırsızın hiç mi suçu yok?" sorusunu getirmez mi akla o zaman bu durum? yanlış anlaşılmak tedirginliğini yaşarken insan üstüne üstlük yanlış anlamış olmanın da yükünü kaldırabilecek kadar güçlü müdür peki? "evet evet ben yanılmıyorum!" keskin kararını verecek kadar, kendini kaptıracak kadar zayıf mıdır ya da? bir şeyleri sorguluyor olmak bir şeylere çare olacak mıdır en nihayetinde?
gerçekten olmak istediğin kişi olmayı ummak, gerçekten olduğun kişi ile karşılaşma anının yıkımında son darbeyi vuracak olan kendini kandırmadır..özel olmadığını anlamak farkındalıkların en ağırıdır..kendi ellerinle kurduğun hayal dünyanın başka ellerce yıkılmasına şahit olmaktır..duyguların enkazı altında kaldığında sen, sesini duyuramamaktır..zaten sesini duyacak kimsenin de olmamasıdır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder