bu yazıların hepsi metrobüste vapurda uçakta uzay mekiğinde filan yazılmıştır.Kişiler ve olaylar tamamiyle gerçek olup hatam olursa bi maille düzeltmemi sağlarsınız.Bunu yapan dost canlısı çevre dostu insanlara birer sevgi pıtırcığı hediye ederim.Ha uyuzluk yapan olursa onada nihat doğanı havale ederimm.Ona göre...

6 Şubat 2009 Cuma

hayatimdaki gitmeyen gidişat

Bir nevi dönem değerlendirmesi isterseniz okul dönemi de diyebilirsiniz ben hayatımın  önemli bir döneminin değerlendirmesi demeyi tercih ederim...

Herşey sonbahar da başlıyor aslında.İnanılmazın aksine iyi bi okulu kazanıyorum.Millete karşı bi güleryüzlü - mutlu gibi görünsemde içimde değişik çelişkiler vardı.Yorucu bi yaz geçirmiştim.Geriye dönük temizliklerim olmuştu.Bu temizlikler doğrultusunda  değiştiğimi söyleyenler oldu , değer yargılarımın değiştiğini daha “gamsız” ama içten içe daha nefret dolu bi insan olmuştumu söyleyenler Nefretimin kime-neye olduğunu bilmiyordum Yeniliğe ihtiyacım vardı.Hayat defterimde yeni bir sayfa.Beni tanımayan birsürü insanın içinde yeni bir başlangıç

Başlangıçların verdiği endişe ve önyargılar okula ilk geldiğim gün yerini yersiz agresiflik ve pişmanlığa itti.Bütün samimiyetimle söylüyorum oraya okul yapan insanı gerçekten tanımak ve akli dengesine şöyleee bi bakmak isterdim:)beni bilenler için buraya hangi sıfatları ve fiilleri yazacağımı bilir onun için geçiyorum.........fill the blanks..

Neyse 1-2 derken rutin okul  akışı başladı.Trajikomik olaylarımı başka bi zaman yazarım burası yeri değil.Her zaman söylerim " bir mekanı değerli kılan manzarası tarihi jeoteknolomorfolohipodromik (!) yeri değildir insanların kalitesi hatta bana uyma potansiyelleridir diye.90 kişinin içinden mıktatıs gibi toplayabilme gücümü kullandım hemen

Sınıfın matrak eğlenceli bi o kadar çalişan ortamını yakalamıştım.Ama bu beni okula hatta Avcılara bağlamaya yetmemiş, yetememişti.Avcıların işkencesi içinde günlerimi geçirirken biriyle tanıştım

O günü çok iyi hatırlıyorum ki unutmam mümkün değil..Kasvetli bi ortamdı.Birbirini tanımamasının verdiği tedirgin tipte bi gup insan.İşte herkesin birbirini kesmesi-yakalanan bakışlar-kaçırılan yüzler-kişilik tahminleri filan derken onu gördüm.Yüzü asıktı.Nerden düştüm buraya ben tipindeydi.Aramızda bi kapı eşiği kadar bi mesafe olmasına rağmen iki yabancı birbirini çaktırmadan süzmesi ne kadar garipsenen bi davranıssa benimde "pardon saat kaç bu adam ne zaman gelecek" gibi salak bi tanısma cümlesi kurmam o kadar naifti....Güldü.

Birkaç cümlelik konusmalar bütünü iki tarafa da bişeyler ifade etmese de o an için"okul aslında çekilir lan çiçekler göller atlar filan"gibi şimdi güldüğüm anlık mutluluğuma ulaşmiş olmuştum.

Günler öyle geçerken yaşadığım boktan hayatın tek güzel tek sevimli anları onunla oldu.Konuştuğumuz konular ciddi ciddi hayatımızdaki benzerliklerin bi hayli fazla olduğunu gösteriyordu.Bi süre sonra"lan bu sapık benimi izliyo bütün gün " diyecek diye hafiften korksamda onunla geçen zamanlar sanki bitmeyecek gibi geliyordu.

Derken günler-aylar geçmekte onu her zamankinden daha az görüyordum.Merak yerini endişeye bırakmıştı.Haftada bi gelmesi yetmiyo gibi morali çok bozuktu.Nedensiz bi şekilde ağlayacak cinsteydi.Böyle giden bikaç günün ardından en sonunda biraz tesadüfi görüş birazda çocuk cesaretiyle şeklinde koştum peşinden.Neden gelmediğini sorabilmek için cümlelerin ağzımdan çıkmasını bekliyordum kontrol bende değildi.Hastaydım dedi.İyileştim bundan sonar düzenli gelicem merak etme dedi.Derken 2-3 hafta geçti.Yüz ifadesi aynıydı.Bu sefer yanına gidip neyin var diyemedim.Biliyordumki dediğim an benimde hayallerim harekete geçecekti.Bana genelde anlattığı şeyler benim sürekli ertelediğim,içime attığım,en yakınıma bile anlatmadığım türden hayallerdi.Bir şekilde onları unutmuş bi tarafa odaklanmış kendi isteğimle soyutlanmıştım bazı şeylerden.

Sonunda korktuğum başıma geldi.Bir hafta aniden çekip gitmesi sonucu attığım mesajların cevabı nihayet değilde maalesef gelmişti.Gelen mesajda okulu bıraktığını artık gelmeyeceğini söylüyordu.Durdum.Sadece durup düşündüm.Bundan sonra onun gibi birisini tanıyamayacağımı düşündüm.Bir daha onu göremeyeceğimi düşündüm.Geçirdiğimiz onca zamanı düşündüm.Ona hissettirmeden onu dakikarca seyrettiğimi düşündüm.Bu dağbaşının artık dağbaşına dönüşeceğini düşündüm.

Gelmediği her ders huzursuz olan ben geleceğin anlamsızlığıyla başbaşaydım.Cevap yazamadım.Ne yazabilirdimki.Onun her hareketi,konusması,tavırlarının  artık olmayacağını bilmek....Artık her derse giderken bitse de gitsek modundayım.Eski bir arkadaşım grubuna dönüp arkadaşlarına benim hiç böyle olmadığımı hep gülüp eğlenen bi tip olduğumu söyledi.Haklıydı.Hayatta tutunabilecek bi dalı olmayan ben kimseyi iki çift laf dinleyerek adam yerine koymayanben ilk defa insanların iyi yönünü keşvetmiştim.Kendimden yarattığım antipatik tavırlar birer koruma objesi olmaktan çıkmıştı.Her aksilikten her sorundan kurtulmak için güç aldığım bi yer vardı.Ben yapabilen olmalıydım.Ben destekleyen olmalıyken başarısız oldum.Onu burada tutamadım

Günümüzdeyiz....Hala o mesajı açıp bakıyorum.Kulaklığımda bi şarkı.”I didn’t think when i gave my all...“ O pes etti .Sıra bende gibi geliyor.Gene insanlar tatsız.İçimdeki nefret kime neye karşı olduğunu bilmediğim nefret gözlerimde.Uyuz olduğum bi tipe bürünmüş durumdayım.

Tek dayanağımdın.İnsanlar yanımda sürekli bişeyler anlatsada duymuyorum ; gülselerde gülmüyorum,gülemiyorum.Milletin mutlu tavırları eskiden acı versede şimdi onların yerinde kendimi koyuyorum.Beraber olduğumuz her mekanda canlanıyorsun bi şekilde.Yolumu değiştirmek çözüm olmuyor konustuğum insanlarıda .Acım hafiflemiyor hafiflemeyecektirde.Sana sadece okulu bağladığım için kusura bakma.Evet yalan söyledim okul bahane.Ben sana hayatı bağladım ve sen bırakıyorum dedin.

Bi umut bu dönem yeniden başlamanı diliyorum.Salak bi umut ama umut işte.O boş koridorlardan hava kararınca geçiyorum öylesine.Hayalin daha kolay geliyor yanıma o gülümsemeler , neyse ya

 

Bunları yazarkende tek korkum bunları okuyup kendini benden uzaklaştırman.Onun için bunları senden gizli yazıyorum.Kimsenin bilmediği bir yere.Belki zaman geçince ben okurum.Yapamadıklarıma pişman olarak kapatırım

yazar bunları yazarken gazı aşağıdaki şarkılardan almiş ve yazmaya başlamıstır

Mariah Carey--My All

Reamonn--Supergirl

Pink Floyd--Wish you were here--işte bunda ağladım kabul

If you leave diye bi şarkı buldum dinlersin bi ara

james blunt -hani o ağlak dediğin--goodbye my lover

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder